• Türk Uyku Tıbbı Derneği - TUTD
  • Naci Çakır Mah. 760 Sk. No:25/17
  • Çankaya / Ankara

KÜRESEL SAĞLIK İÇİN UYKU EŞİTLİĞİ

Uyku, fiziksel, zihinsel, ruhsal ve sosyal olarak sağlıklı bir yaşam için kritik öneme sahiptir. Yetersiz ve kalitesiz bir uyku obezite, diyabet, koroner arter hastalığı ve kardiyovasküler mortalite ile ilişkilidir. Kötü uyku, bağışıklık sistemini zayıflatarak enfeksiyonlara yatkınlığı artırır. Uyku apnesi, insomni gibi birçok uyku bozukluğu, bunama, nöbet geçirme ve inme riskini artırabilir. Uyku hali, iş ve trafik kazaları riskini artırabilir.

Dünya Uyku Günü, her yılın mart ayının üçüncü cuma günü, farklı temalarla uyku sağlığı ile ilgili farkındalık yaratmayı amaçlayan bir gün olarak tüm dünyada kutlanmaktadır. Bu yılın teması "küresel sağlık için uyku eşitliği" olarak belirlenmiştir. Sağlık hakkı, en önemli temel hak ve özgürlüklerden biridir. Bu hak hem ulusal hem de uluslararası düzeyde çeşitli yasal düzenlemelerle korunmaktadır.

Uyku Sağlığı Eşitliği, bireylerin ve/veya toplulukların yaş, cinsiyet, ırk/etnik köken, coğrafi konum ve sosyoekonomik durumlarından bağımsız olarak, fiziksel ve zihinsel iyilik hallerini destekleyecek şekilde, önerilen sürede tatmin edici ve etkin bir uyku erişimine sahip olmalarını sağlayacak eşit fırsatların sunulmasıdır.

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de özellikle azınlıklar, göçmenler, mülteciler ve LGBT+ bireylerin uyku sağlığı açısından dezavantajlı durumda oldukları görülmektedir. Öğretmenler, güvenlik görevlileri, sağlık çalışanları ve farklı endüstri işletmelerinde ve madenlerde vardiyalı çalışan emekçilerin yeterli ve etkili bir uyku için çalışma koşullarının düzenlenmesine gereksinimleri vardır. Ülkemizde özelinde geçen yıl yaşanan deprem felaketi sonrasında bölge insanları hala uyku hijyeninden uzak yaşamaya devam etmektedir. Posttravmatik stres, anksiyete ve depresyon gibi psikiyatrik hastalıklar uyku bozukluklarına katkıda bulunmaktadır.

Uyku sağlığın vazgeçilmez bir parçasıdır. Herkesin bulunduğu yere, sosyoekonomik duruma, çevresel koşullara ve aksaklıklara, sosyal yapılara, topluluk ve kişiler arası ilişkilere, bireysel inanç ve davranışlara bakılmaksızın yeterli uykuya erişimi olmalıdır.

Hedef topluluklarda uyku süresince tüm yetersiz ışık, gürültü, alerjen, irritan madde ve hava kirliliği gibi uyku hijyenini bozan unsurlarla mücadele edilmelidir.  Toplumun tüm kesimlerinde sağlıklı uyku koşulları sağlanmalıdır.

Vardiya uzunluğunun sınırlandırılması, vardiyalar arasındaki sürenin düzenlenmesi, ardışık iş günlerinde sirkadiyen faz değişiminin derecesinin düzenlenmelidir.

Dezavantajlı topluluklarda uyku ve toplum sağlığını teşvik eden kurumsal sağlıklı yaşam programları teşvik edilmelidir. Uyku tıp programlarında kültürel yeterlilik eğitimi verilmelidir. Uyku laboratuvarında gerektiğinde hastaların kendi dilinde hizmet alabilmeleri için ilgili dili konuşabilen bir personel bulundurulmalıdır.

Uyku sağlığı eşitliğinin sağlanması için devlet otoriteleri, işverenler, sivil toplum örgütleri ve uyku sağlığı merkezlerinin iş birliği içinde çalışması gerekmektedir.